1865 yılında Rize’de dünyaya geldi. 1933 yılında Karasu’nun İhsaniye köyünde vefat ederek adı geçen köye defnedildi.
Sonrada Rize Vakfı’nın katkılarıyla küçük türbe tarzında bir yapı inşa edilmiştir. Osmanlıların son zamanlarında Batum bizimdi. Batum’dan Türkiye’ye tuz ve gaz getirirken yakalanıp sürgün ediliyor.
Kazım Karabekir Paşa’nın sözüyle Ruslar kendisini bıraktılar. İstanbul’a geldikten sonra Karasu’nun Kızılcık köyünde karargah kurdu. Burada etrafına topladığı güvenilir adamlarla Rum eşkiyalarına karşı bir çete oluşturdu.
Başarılı hizmetleri üzerine Kefken komutanı yapıldı. Ama asıl bölgesi Akçakoca (Akçaşehir) idi.
Adapazarı işgal edildiği zaman Sakarya’nın karşı sahiline seksen kişilik müfrezesiyle yerleşmiş ve düşman kuvvetlerinin karşıya geçmesine mani olmuştur. Eline geçen parayı, fakir fukara ile eş dost ile harcamayı çok seven İpsiz Recep, köyde otururken Kandıra’dan Jandarmalar geliyor. Ankara’dan gelen bir kapalı zarf getiriyorlar. Yüzbaşı üniforması ve İstiklal madalyası da geliyor. Kendisine maaş bağlanıyor.
İpsiz Recep zamanında 20lik Mecidiyeler varmış. Altmış yaşında olmasına rağmen havaya fırlatılan mecidiyeleri vururmuş. Gözü kara, yiğit ve mert.
İpsiz Recep’in en yakın arkadaşları ise şunlar: Altıkan Osman, Altıkan Mehmet, Putputoğlu İlyas, Altıkan İlyas, Kansız Ali (1)
1=Sn. Fahri Tuna’nın Tevfik Aydın ile yaptığı röportaj, Aynalıkavak yazıları, S. 62-68
