Bugüne kadar, kulakları çınlasın, Karadenizli komşum sayesinde, sadece bir kez hamsili pilav yemişliğim vardı. Tabağıma konan miktarı silip süpürmüştüm ama ne kadar sevdiğime karar verememiştim o zaman. Bir de eşimle yıllar önce yaptığımız Karadeniz gezisinde, Trabzon’daki her lokantada hamsili pilav sorduğumuzu ama hep “yok” cevabı aldığımızı hatırlıyorum. “Hamsili Pilav lokantalarda olmaz, evlerimizde yapılır” demişlerdi.
O gündür bu gündür ne aklıma hamsili pilav düşmüştü, ne de “olsa da yesek” demiştim. Tek tek hamsilerin kılçıklarını ayıklayacak olmak bile düşünmemem için yeterliydi. Gel gör ki, her şey seyrettiğim televizyon programıyla başladı. Sedef İybar, soğanla çam fıstığını kavurdukça, sanki kokusu geldi burnuma. Programın sonunu getiremeden malzemeleri tamamlayıp, daldım mutfağa.
Meğer bu yöntemle pişirildiğinde ne kadar kolaymış Hamsili Pilav pişirmek… Ve de lezzetli! Tadımlık ilk denemem hem evdekilerden hem komşulardan yıldızlı “olmuş” aldı. Şimdi ilk fırsatta doyumluk porsiyonunu hazırlayacağım. Bundan böyle hamsi zamanı geldi mi, hamsili pilav bizim mutfakta illa ki pişecek yemeklerden…
