ANKARA
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (2006-2014) kapsamında 1,1 milyar lira hibe ödendiğini, 5 bin 450 yeni tarımsal sanayi tesisi kurulduğunu ve 46 bin kişiye iş imkanı sağlandığını bildirdi.
Eker, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunda (TKDK) düzenlediği “Türkiye‘nin yeni kırsal kalkınma hamlesi: TKDK” konulu basın toplantısında, Türkiye’nin en büyük kalkınma hareketinin son 12 yılda gerçekleştiğini ifade etti.
Tarım alanında Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en kapsamlı kırsal kalkınma hamlesini başlattıklarını vurgulayan Eker, bu girişimin kırsalda yaşayan 17 milyon vatandaşın yaşam kalitesini artırdığına dikkati çekti.
Eker, günübirlik politikalardan ve popülist yaklaşımlardan uzak durduklarını belirterek, temel sorunları uzun vadeli plan ve programlarla çözdüklerini, destekleri verimliliğe, kaliteye ve katma değer artışına yönlendirdiklerini dile getirdi.
Kırsal kalkınma desteklerinin doğrudan katma değer ve gelir artışı sağlayan, istihdam yaratan, plansız göçün önlenmesine katkı sağlayan, üretimde kayıtlılığı artıran en etkin ve somut destekler olduğunu ifade eden Eker, ilk kırsal kalkınma desteğini 2006’da verdiklerini anımsattı.
Söz konusu destekler kapsamında 1,1 milyar lira hibe ödendiğini, 5 bin 450 yeni tarımsal sanayi tesisi kurulduğunu ve bu tesislerde 46 bin kişiye kırsal alanda iş imkanı sağlandığını anlatan Eker, yıl sonu itibarıyla tesis sayısının hedeflenen 6 binin çok üzerine çıkarılacağını bildirdi.
Kalkınma desteklerinin 2015 yılında hem kapsamını hem de limitlerini artıracaklarını ifade eden Eker, şöyle konuştu:
“Daha önce 800 bin lira olan hibe üst limitini konularına göre 1-3 milyon liraya çıkardık. Bunun yüzde 50’sini hibe olarak vermiş olacağız. Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) dışındaki 39 ilimizde büyükbaş, küçükbaş, kanatlı, kültür balıkçılığı ve kültür mantarı tesislerinin inşasını da destek kapsamına aldık. Desteğe esas üst limiti de 1-1,5 milyon liraya çıkardık.”
Yeni makine ve ekipman projelerine 1 milyar liralık destek
Türkiye tarımının en büyük makineleşme ve teknoloji hamlesini 2007’de başlattıklarını anımsatan Eker, son 8 yılda 262 bin yeni makine ve ekipman projesine yaklaşık 1 milyar lira destek verdiklerini, 2015 itibarıyla bu destekleri sıfır faizli kredi kapsamına alacaklarını söyledi.
Eker, etkin su kullanımı için damla ve yağmurlama sulama yatırımlarına bugüne kadar 1,8 milyar lira sıfır faizli kredi sağlandığını, 228 milyon lira tutarında yüzde 50 hibe desteği verildiğini ve toplamda 5 milyon dekar alanın damla ve yağmurlama sistemi ile sulamaya açıldığını belirtti.
Bakan Eker, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (2006-2014) kapsamında bitkisel ürün işleme ve paketleme, hayvansal ürün işleme ve paketleme, tarımsal ürün depolama, soğuk hava deposu, alternatif enerjili sera, su ürünleri işleme ve paketleme, hayvan orjinli gübre işleme ve paketleme, koyun, keçi, manda yatırımları, alternatif enerji üretimi ve basınçlı sulama alanlarındaki projelere toplam 1 milyar 116 milyon lira hibe ödendiğini kaydetti.
IPARD desteklerine ilişkin de bilgiler veren Eker, AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında kırsal kalkınmaya yönelik AB katkısının 800 milyon avro, ulusal desteğin de 270 milyon avro olduğunu bildirdi. Eker, en az yüzde 50 hibe verildiği düşünüldüğünde bunun kırsala 6 milyar liralık yatırım anlamına geldiğine dikkati çekti.
Hibe fonlarının kullanımı için gerekli plan ve programları hazırladıklarını belirten Eker, 2007-2013 ve 2014-2020 dönemlerini kapsayan Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi’ni ve IPARD Programı’nı hazırladıklarını söyledi.
Kurumsal yapılanmayı hızlı bir şekilde oluşturduklarının altını çizen Eker, hibelerin hızlı ve etkin kullanımı için alanında uzman toplam bin 809 personel istihdam ettiklerini anlattı.
Eker, personelin yüzde 92’sinin 40 yaşın altında olduğunu, yüzde 86’sının yabancı dil bildiğini, yüzde 97’sinin lisans ve lisansüstü eğitim aldığını kaydetti.
“Fonların kullanımına 2011 itibariyle başladık”
AB Komisyonu tarafından fonların kullanılması için gerekli yeterliliği gösteren akreditasyonu gerçekleştirdiklerini ve fonların kullanımına 2011 itibariyle başladıklarını ifade eden Eker, konulara göre değişmekle birlikte 3 milyon avroya kadar olan yatırımlara yüzde 50-65 arasında destek sağladıklarını belirtti.
Eker, süt, kırmızı et, beyaz et, üreten işletmeler, süt işleyen işletmeler, süt toplama merkezleri, kırmızı et işleme ve pazarlama, kanatlı eti işleme ve pazarlama, meyve ve sebze işleme ve pazarlama, su ürünleri işleme ve pazarlama, arıcılık, seracılık, yerel tarım ve gıda ürünleri ve el sanatları, kırsal turizm ve kültür balıkçılığı alanlarının bir bölümünde destek oranının yüzde 50 ile yüzde 65 arasında değiştiğini, bir bölümünde de yüzde 50 olduğunu söyledi.
Geçen yıl sonu itibariyle 13 çağrıya çıktıklarını, 7 bin 938 projeyle sözleşme imzalandığını belirten Eker, toplam yatırım tutarı 3,8 milyar lirayı bulan projelere sağlanan hibe miktarının 2,2 milyar lira olduğunu bildirdi. Eker, 7 bin 91 projenin tamamlandığı ve üretime geçildiğini, 2,2 milyar liralık hibenin 1,5 milyar lirasının ödendiğini ifade etti.
Türkiye’nin AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) fonlarından yaralanan ülkeler arasında kırsal kalkınma fonlarını eksiksiz kullanan tek ülke olduğunun altını çizen Eker, TKDK uygulamalarının AB Komisyonu tarafından bir başarı hikayesi olarak nitelendirildiğini ve metinlere geçtiğini kaydetti.
Gençlere ve kadınlara pozitif ayrımcılık
IPARD ile kadınlara ve gençlere pozitif ayrımcılık sağladıklarını vurgulayan Eker, kadın ve gençlerin yatırımlarını öne çıkarmak için proje seçiminde ilave puan verdiklerini belirtti.
Eker, genç yatırımcılar için hibe oranının yüzde 65’e kadar yükseldiğine dikkati çekerek, bugüne kadar yaklaşık 4 bin genç yatırımcıyla hibe sözleşmesi imzalandığını ve 750 milyon lira hibe ödendiğini ifade etti.
Bununla beraber 600 bayan yatırımcıya 80 milyon lira hibe ödemesi yapıldığını dile getiren Eker, bunun toplamdaki payının yüzde 8 olduğunu bildirdi.
Eker, kooperatif ve üretici örgütlerine üye yatırımcılara proje seçiminde öne çıkması için ilave puan verdiklerinin, örgütlenmeyi teşvik ettiklerinin altını çizerek, dağlık alanda yapılan yatırımlarda da hibe miktarının arttığına, dağlık alanda genç girişimcilerin yatırımlarında hibe miktarının yüzde 65’e kadar çıktığına işaret etti.
Makine ekipman alımlarında gümrük vergisi ve KDV muafiyeti sağladıklarını kaydeden Eker, verilen hibeler dışında bugüne kadar toplam 784 milyon lira vergi muafiyeti ile yatırımcıların desteklendiğini söyledi.
Eker, IPARD’ın Türkiye tarımına kazandırdıklarını da şöyle sıraladı:
“535 süt üretim çiftliğini destekledik. Bunların 375’i sıfırdan kuruldu. 160 tanesi modernizasyon veya kapasite artırımı sağladı. 756 tavukçulukla ilgili tesis kuruldu. Bunların 692’si sıfırdan kuruldu. Türkiye 696 bin ton beyaz et üretiminden 1 milyon 900 bin ton üretime çıktı. Burada bu tür tesislerin, bu yatırımların büyük katkısı var. 404 kırmızı et besi çiftliğini destekledik. 79 tesis, modernizasyon veya kapasite artırımından istifade etti, 325 tesis sıfırdan kuruldu. 562 bin 480 yeni makine-ekipman projesi destekledik. Bu şu demektir; sessiz reform ve büyük bir dönüşüm göstergelerinden biri bu, mekanizasyonla daha çok teknoloji kullanılmasıyla verimlilik artışı. 5 bin 343 traktör alımını destekledik. Desteklediğimiz bu projelerde 13 bin kişinin istihdamını sağladık. Tarımsal alanda AB standartlarında proje hazırlama kapasitesinin artmasına büyük katkı sağladık.”
Tarımın finansmanına da katkı sağladıklarını ifade eden Eker, yatırımcıların IPA kapsamında uygun kredi alabilecekleri bir altyapı oluşturduklarını dile getirdi. Eker, yatırımcıların finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla, 17 banka ve Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği ile protokol imzaladıklarını, bu bankalara 671 milyon lira kredi başvurusu yapıldığını belirtti.
Proje kabulleri 10 Şubat’ta sona erecek.
Bakan Eker, 13’üncü başvuru çağrısının proje kabullerinin 12 Ocak’ta başladığını, 10 Şubat’ta sona ereceğini duyurdu.
Süt, et, meyve, sebze ve su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik yatırımlara 308 milyon lira, arıcılık, seracılık ve süs bitkisi yetiştiriciliği, yerel tarım ve gıda ürünleri, el sanatları, kırsal turizm ve kültür balıkçılığına yönelik yatırımlara 216 milyon lira olmak üzere toplam 524 milyon lira hibe desteği verileceğini ifade eden Eker, 13’üncü çağrıdan başlamak üzere, yenilenebilir enerji, seralarda fide ve fidan yetiştiriciliği, kurutulmuş meyve sebze ve et parçalama tesislerinin de destek kapsamına alındığını söyledi.
Eker, 2020 yılına kadar uygulanacak IPARD-2 için AB Komisyonundan 9 Aralık’ta ön onay aldıklarına belirterek, “Bu hibeler de bu yıl içerisinde başlayacak. Hedefimiz bu fonları da tam ve etkin kullanarak Türkiye’nin kalkınmasına katkısını artırmak. 801 milyon avro AB katkısı, 244 milyon avro Türkiye Cumhuriyeti’nin katkısı, toplamda 1 milyar 45 milyon avro hibe kullanılabilecek, bu da yaklaşık 3 milyar liraya denk geliyor. Bu da 2015 yılı içerisinde yeni faz olarak devreye girecek” diye konuştu.
“Kırsalda yenilenebilir enerji yatırımları destek kapsamına alındı”
IPARD-2’nin getireceği yenilikleri de sıralayan Eker, süt ve et üreten işletmelere yatırım tedbirinde kapsamın genişlediğini, hibe oranının yüzde 65’ten yüzde 70’e çıktığını bildirdi.
Eker, manda eti ve sütüne yönelik yatırımların, kaz yetiştiriciliği yatırımlarının destek kapsamına alındığının altını çizdi. Beyaz etin yanında, yumurta üretiminde mevcut kümeslerin modernizasyonunun da destek kapsamına alındığını ifade eden Eker, yüzde 50-65 arasında olan hibe oranının yüzde 60-70 arasına çıktığını kaydetti.
Süt, et, meyve, sebze ve su ürünleri işleme ve pazarlama yatırımlarında hibe oranının arttığını aktaran Eker, bu alanlardaki yatırımlarda atık yönetimine yönelik yatırım yapanlara yüzde 10 ilave hibe verildiğini, hibe oranının yüzde 50’den yüzde 60’a çıktığını dile getirdi.
Eker, kırsalda yenilenebilir enerji yatırımlarının destek kapsamına alındığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Lisanssız elektrik üretimi yapan (HES hariç) tesisler ve mikro elektrik enerjisi ile ısı üreten sistemleri destekleyeceğiz. Bu hibeler nüfusu 10 bin ve altında olan yerleşim yerlerinde verilecek. Belediyeler, İl Özel İdareleri, Organize Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri ve Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile kurulan birlikler bunlardan faydalanabilecek. Buradaki hibe oranı yüzde 100’e kadar çıkabilecek. Desteğe esas limit de 1,2 milyon avro olacak. Kırsal Ekonomik Faaliyetlerin Çeşitlendirilmesi tedbirinde yüzde 50 olan hibe oranı, yüzde 65’e çıkıyor, kapsam ve üst limit artıyor. Mantar yetiştiriciliği, makine parkları ve yenilenebilir enerji yatırımları destek kapsamına alınıyor. Burada da desteğe esas üst limit 500 bin avroya çıkarılıyor.”
TKDK’nın “Ödeme Ajansı”na dönüşümü
TKDK’nın bu yıl en az 1,2 milyar lira hibe ödemesi planladığını belirten Eker, Kurumun, sadece IPARD destekleri değil, kırsal kalkınmaya sağladıkları ulusal kaynaklı destekleri de kapsayan AB’de olduğu gibi bir “Ödeme Ajansı”na dönüştürülmesine yönelik çalışmaları hızlandıracaklarını söyledi.
IPARD-2’nin bu yıl içerisinde uygulamaya geçmesi için gerekli akreditasyon çalışmalarının tamamlanacağını vurgulayan Eker, yeni kurulacak tesisler ile ilave 10 bin istihdam daha oluşturulmasının planlandığını, kurum merkez ve taşra koordinatörlüklerine 300 ilave personel alımı gerçekleştirileceklerini bildirdi.
“Hasar tespit çalışmalarımız ayrıntılı bir şekilde devam ediyor”
Toplantının ardından gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan Eker, üretici ve tüketici fiyatları arasındaki farklara ilişkin girişimlerde bulunduklarını, bu kapsamda Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme Komitesi’ni kurduklarını anımsattı.
Konunun lojistik, ticaret, perakende market zinciri boyutuna dikkati çeken Eker, Komisyonun bu konularda çalıştığını, gerekli tedbirlerin Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve ardından Bakanlar Kurulu’nda alınacağını ifade etti.
Son dönemlerde meydana gelen sel felaketlerinin seralarda oluşturduğu fiziki zararlara yönelik Bakanlığın bir tedbiri olup olmayacağına ilişkin soruyu da Eker, şöyle yanıtladı:
“Hasar tespit çalışmalarımız ayrıntılı bir şekilde devam ediyor. Sele, dona, doluya karşı sigorta var. Sigorta poliçe bedelinin yarısını hibe veriyoruz. Zarar verenlerin büyük bir kısmını, hemen hemen tamamına yakınını kapsıyor. Aslında onlar sera da değil, örtü altı. Basit bir şekilde naylon bir tünel yapıyor, oranın altında daha çok yapraklı sebzeler üretiliyor. Bunlar Çiftçi Kayıt Sistemi’ne de dahil değil, sigorta yaptırmıyor. Kayıtlı değil bir kısmı. Daha çok onlardan oluşuyor. Biz onlarla ilgili ancak sosyal yardım şeklinde bazı önerilerimiz var. İlgili diğer bakanlıklarımıza bu önerileri götürdük. Tarım maalesef açıkta yapıldığından bir çok tabiat riskine açıktır.”