Gazi Süleyman Paşa: Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda; yiğitliği, cömertliği ve gaza yollarında gösterdiği başarılarıyla ün yapan Rumeli fatihi, mücahit Osmanlı Şehzadesi.
1316 senesinde Bursa’da dünyaya geldi. Orhan Gazi’nin oğludur. Annesi Nilüfer Hatun idi. 1359’da Seydi Kavagi ile Bolayır arasında vefat etti. Kabri Bolayır’dadır.
Konuralp’in 1328’de ölümünden sonra Göynük, Mudurnu ve Akyazı yöresi kendisine tımar olarak verildi. Bundan sonra bu yöreler Süleyman Paşa ili olarak anılmıştır.
İznik Medrese’sinde müderrislik yapan Şeyh Mahmud, Süleyman Paşa’nın Rumeli’ye geçişini tebrik etmek için yazdığı dua-name de şu beyti söylemiştir:
Velayet gösterip halka, suya seccade salmışsın.
Yakasın Rumeli’nin dest-i takva ile almışsın.
Mehter ne zaman çalmaya başlasa, onun marşı ile başlar.
Şehzade Sultan Süleyman hem vezir hem şahımız,
Geçtiler Rumeli’ye şal ile, arttı cihanda şanımız.
Bugün ki Kırkpınar güreşleri, ilk defa Gazi Süleyman Paşa’nın askerleri arasında düzenlenmiştir. Halk arasında Bozatlı evliya olarak tanınmaktadır.
Gazi Süleyman Paşa Camii, Pazarköy’deki Süleyman Paşa Camisi‘nin bir kısım kerestesiyle 1909 yılında bugün ki selvi ağacının dibinde inşa edilmiş, ancak 1967 depreminde bu caminin minaresi yan yatmış ve halatlarla çekilirken minare caminin üstüne düşmüştür. Bunun üzerine cami tamamen yıktırılmış ve buradaki cami inşa edilerek 1971’de ibadete açılmıştır.
* * * * *
Süleyman Paşa’nın Gazilerine Nasihati
Hayat,herkese giydirilen emanet bir elbisedir. Bununla akıllı kişiler övünmekten ar eyler. Bize gerek olan, iyi anılar bırakmaktır. Her kişinin nefesleri sayılı, sonu da bilinmektedir.
…Herkesin,ölümün her an hazır ve ruhları derleyen meleğin de ensesinde beklediğini bilmesi gerekir. Eğer vaat edilen ölüm günüm gelip çatar ve devletli yıldızım yokluk akşamında kaybolur, talihin amansız kılıcı ömür bağımı keserse, sakın ola ki din düşmanlarından yüz döndürmeyiniz ve sonu kötü kafirlerin önünden kaçmayasınız. İslam’ın sancakları din yolunda savaşanların gayretiyle durmuş ve İslam ülkeleri bir düzene konmuş iken Allah’ın desteğinden ümit kesmek, apaçık akılsızlık eseri olur. Başbuğumuzun yokluğu yenilgiyi gerektirmez.
Kaynaklar:
1-Büyük Türkiye Tarihi, Yılmaz Öztuna. C.2,s.274.
2-Münneccimbaşı Tarihi, Müneccimbaşı Ahmet.c.1,s 93-98
3-Oruç Beg tarihi, Edirneli oruc beg.s 35-38
4-Aşıkpaşa oğlu tarihi, Derviş Ahmet Asiki.s 55
5-Tacut-Tevarih, Hoca Sadettin Efendi. c 1,s 88-92
6-Osmanlı Tarihi, Uzunçarşılı c. 1,s 156-158
7-Nesri Tarihi,c 1 s 172-186
8-Aşiretten Devlete, lamartine c1,s 98-102.