Diyanet İşleri Başkanlığı 21 Şubat Cuma günü okunacak Cuma Hutbesi’ni yayınladı. Cuma’yı idrak etmeyi ve birlik beraberlik ruhunu pekiştiren Cuma Hutbesi ile Müslümanlar bilinçleniyor ve dini bilgiler konusunda farkındalıkları artıyor. İşte 21 Şubat Cuma Hutbesi tam metni!
Müminleri bir araya getiren ve birlik beraberliğin feyzini almayı sağlayan Cuma Namazı, Cuma Hutbesi ile anlamlı hale geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı 21 Şubat Cuma Hutbesi ile önemli konularda bilgilendirmeler yapılırken inanlar bu konuları öğreniyor; unutulanlar hatırlanıyor.
ÜÇ AYLARIN MANEVİ İKLİMİNE
YAKLAŞIRKEN
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle
buyuruyor: “Rabbinizin mağfiretine ve genişliği
göklerle yer kadar olan, Allah’a karşı gelmekten
sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete
koşun.”1
Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber
Efendimiz (s.a.s) bizlere şu duayı öğretiyor:
“Allah’ım! Sen affedicisin, Kerîm’sin, affetmeyi
seversin, beni de affet.”2
Aziz Müminler!
Yüce Rabbimizin sayısız lütuf ve ihsanı ile
ömrümüze bereket, ruhumuza sükûnet katan üç
ayların gölgesi üzerimize düştü. Önümüzdeki Salı
günü Recep ayına kavuşmuş olacağız. Perşembe
gününü Cuma’ya bağlayan gece ise inşallah Regaib
gecesini idrak edeceğiz.
Bizleri bu manevi günlere ulaştıran Cenâb-ı
Allah’a hamd ü senalar; ümmetine ibadet ve itaati,
tevbe ve istiğfarı, dua ve niyazı öğreten Resûl-i
Ekrem’e salat ve selam olsun.
Kıymetli Müslümanlar!
Üç aylar, gafletten uyanmanın, kulluk
bilinciyle arınmanın adıdır. Üç aylar, her yıl
heyecanla gelişini beklediğimiz nadide zamanlardır.
İlahi rahmet ve mağfiretin varlık âlemini kuşattığı,
müminlerin topluca ibadete yöneldiği aylardır.
Rabbimizin kulları için açtığı sonsuz lütuf
kapılarının ilki Recep ayıdır. Bu ay, Cenâb-ı
Hakk’a iman ve ilticamızın, Resûlüllah’a itaat ve
muhabbetimizin nişanesidir.
Değerli Müminler!
Recep ayında, iki mübarek gece gönül
hanemize misafir olur. Bunlardan biri Regaib
gecesidir. Regaib, bütün istek ve arzularımızı
Allah’ın rızasına bağlamaya çalışmak demektir. Bu
gece, akıp giden hayatımızda asıl kazancımızın
Rabbimize yönelmek, kulluk sözümüzü tutmak
olduğunu bize öğretir.
Diğeri ise Sevgili Peygamberimizin ümmetine
emaneti olan Mescid-i Aksa ile bütünleşen Miraç
gecesidir. Miraç, maddi heveslerden manevi
değerlere geçmeyi, fani olandan baki olana
yücelmeyi bizlere hatırlatır.
Muhterem Müminler!
Recep ayından sonra, ruhen ve bedenen
Ramazan’a hazırlandığımız Şaban ayı karşılar bizi.
Şaban’ın ortasında parlayan Berat gecesi, kederden
ve ilahi cezadan kurtulmanın, af ve afiyete
kavuşmanın Allah’a kullukta gizli olduğunu
hatırlatır bize.
Üç ayların sonuncusu, evveli rahmet, ortası
mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş olan
Ramazan-ı şeriftir. Ramazan; oruç, Kur’ân, infak,
zekât, arınma ve tefekkür ayıdır. Ramazanın son
günlerinde kadrini bilenler için bin aydan daha
hayırlı olan Kadir gecesini ihya ederiz. Ve nihayet
Rabbimize itaatkâr bir kul olmanın mutluluğuyla
bayrama erişiriz.
Aziz Müslümanlar!
Rabbimize gönülden bağlanmak, O’na
hakkıyla ibadet etmek ve güzel ahlaka uygun bir
hayat sürmek için üç ayları fırsat bilelim. Hata ve
günahlarımıza tevbe edelim. Varsa kötü
alışkanlıklarımızı terk edelim. Haktan ve
hakikatten, iyiden ve güzelden yana yeni bir sayfa
açalım. Mahzun gönüllere neşe ve sevinç taşıyalım.
“Ben” duygusundan sıyrılıp “biz” olmanın şuuruna
varalım. Böylelikle dünyada ve ahirette huzura
erelim.
Bu vesileyle mübarek üç ayların ve Regaib
gecesinin milletimize ve ümmet-i Muhammed’e
hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz
ediyorum. Cenâb-ı Hak, Recep ve Şaban ayını
bizim için mübarek kılsın ve bizi Ramazan’a
kavuştursun.
1 Âl-i İmrân, 3/133.
2 Tirmizî, Deavât, 84.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü