Doğu Türkistandaki Zulüm Akyazı’da Lanetlendi..
Akyazı Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Tarafından organize edilen kınama ve lanetleme basın açıklamasını Sinan Şahin okurken İlçe müftüsü İzzet Şener’de konuşma ve dua ile etkinliğe destek verdi.
Akyazı Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Ortak Basın Bildirisi:
Doğu Türkistan, Çin tarafından işgal edildiği 1949 yılından bu yana çeşitli insan hakları ihlalleriyle gündeme gelmektedir. Özellikle son zamanlarda Uygurlu kardeşlerimizi, hapishanelere veya zorunlu Politik Eğitim Kamplarına kapatması ve beyin yıkamaya yönelik uygulamaları, Çin için yüz kızartıcı yeni bir insan hakları ihlalidir. Doğu Türkistan’da inşa edilen bu büyük hapishaneler, Nazi Almanyası uygulamalarını andırmaktadır. Evlerinden, yurtlarından, eş ve çocuklarından zorla ayrılan insanların sayıları her geçen gün artarken, aynı zamanda uygulanan işkence ve zulümler neticesinde yüzlerce insan hayatını kaybetmektedir. Birçok aileye akrabalarının cesedi teslim edilmiş, ancak ölüm nedeni hakkında herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Kamplardan çıkabilenlerin anlattığı kadarıyla, kamplardaki yaşam koşulları çok kötü olup, tutuklu bulunanların sayısı, kampların alabileceği insan kapasitesinin kat kat üstündedir. İnsanlar, sırt üstü yatma imkânına bile sahip olmadıklarından ancak yanlarına dönerek yatmaktadırlar.
Çin’in, Doğu Türkistan’da ‘eğitim’ adı altında uyguladığı yol ve yöntemlere bakıldığında, hâlihazırda bütün Uygurları suçlu olarak kabul ettiği, din ve geleneklerine bağlı Uygurları ise terörist (extrimist) olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Kamplardan çıkmayı başaranların ifadelerine göre, ‘Toplama kamplarında mahkûmları su tanklarına daldırma, kadın tutukluların yüzlerinde ve vücutlarında sigara söndürme, bileklerinden asılan tutukluları jopla dövme, elektrik verme, acı verici farklı nesnelerle dövülme, soğukta bekletme, yoğun ve parlak ışıkla körleştirme, uzun süre gergin pozisyonda tutma, uykusuz, aç ve susuz bırakma, günlerce kaplan koltuğu denilen hareketsiz koltuklarda oturtma, elleri kelepçeli ve ayakları prangalı olarak dolaştırılma’ gibi kötü muameleler yapılmaktadır. Bu türden işkenceler fiziksel veya zihinsel bozukluklarla neden olmakta, çoğu zaman da ölümle sonuçlanmaktadır. Bazı insan hakları örgütlerinin bilgilerine göre, Doğu Türkistan’da Çin yönetimi tarafından kurulan 16 toplama kampı bulunmaktadır. Bu sayı, her Uygur ailesinden en az bir kişinin söz konusu kamplarda tutuklu olduğu anlamına gelmektedir. Tutuklu olanlar genellikle 20 – 40 yaş arasındaki Uygur erkekleridir. Bu kamplardaki Uygurlar kendi inançlarını değiştirmeye ve Komünist Parti ideolojisine boyun eğmeye zorlanmaktadırlar.
Çin, kendi yasalarına ve taraf olduğu uluslararası antlaşmalara aykırı olan ‘Politik Eğitim Kampları’nı hemen kapatmalı ve bu kamplarda istekleri dışında tutulan insanların maddi-manevi zararları karşılanmalıdır. Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurların yurt dışına seyahat yasağı ve yurt dışındaki Doğu Türkistanlıların memleketlerine dönüş ve akraba ziyareti engeli kaldırılmalıdır. Yurt dışında akrabası olanlara yönelik denetim ve gözetim kaldırılmalı, para gönderme, posta, telefon ve haberleşme engeli kaldırılarak, en temel haklardan olan iletişim ve haber alma özgürlüğü sağlanmalıdır. Yurt dışında yaşayan Uygurlara yönelik uzaktan kontrol ve gözetim kaldırılmalı, ailesini ve akrabalarını rehin tutma politikasından bir an evvel vazgeçilmelidir.
Zalim Çin’in şu anda dünyanın sessizliğini de arkasına alarak oradaki kardeşlerimizi katletmesi, namusları kirletmesi, aileleri tarumar etmesi, toplama kamplarında soykırıma tabi tutması inşallah son bulacak ve zalimler kendi zulümleri içerisinde yok olup gideceklerdir.
Bütün dünya bu zulme sessiz kalabilir. Ama biz buna sessiz kalamayız. Çünkü biz Müslümanız. Bizim tarafımız mazlumun yanıdır. Mazlum neredeyse biz oradayız. Zalim kimse biz o zalimin karşısındayız. Şimdiye kadar ne sırtımızı zalime yasladık ne de zalimden medet umduk. Bedeli ne olursa olsun ödemeyi göze alarak dünyanın tüm mazlumlarının en gür sedasıyla yanlarında olacağımızı dünyaya haykıracağız. Mazlumların mazlumiyetini engelleyemiyorsak bile zulmü dünyaya duyurmayı bir sorumluluk bilerek, dünyanın bütün zalimlerini de, Çin’i de, Rusya’yı da, Amerika’yı da israili de, satılmış Arap liderlerini de ifşa edeceğiz. Her zaman mazlumlardan yana olduğumuzu en gür sedayla dünyaya haykırmaya devam edeceğiz .
Akyazı Sivil Toplum Kuruluşları Platformu( Diyanet-Sen,İhh,Ensar Vakfı,Akimder,Eğitim-Bir-Sen,Tekder,Beşir Derneği,İlim Yayma Cemiyeti,Umut-Der,Akçeküt,Sedep)
kamera:muhsin Sezgin.Sakarya Analiz-Akyazıhaber