1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Davanın Gerçek Sahibi

Davanın Gerçek Sahibi

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hava kasvetli yağmur da yağarken,rahmet olacağını umarak,çatıya düşen damlaların sayısınca tesbih eden gönüllere hitaben yazı yazmak istedim. İstedim çünkü ;vicdanlar hiçbir zaman yanlış iş yaptırmaz…
Uzun zamandır acizane yazılar yazıyorum lütfedilen köşemde. Ne kadar takip edilir,ne kadar beğenilir bilmem.Bildiğim tek şey var o da bildiklerimi siz değerli okurlara bir şekilde ulaştırmak ve duygularımı sizlerle paylaşmak…
Bu güne kadar siyasi içerikli hiçbir yazı  yazmadım. Sonuçta Akyazı bizim ve Akyazı’da siyaset yapan herkes,hangi siyasi parti oluşumu içerisinde olursa olsun bizim kardeşimizdir. Ve Onların da amacı Akyazı’mıza hizmet etmektir zaten.
Beni bu yazıyı yazmaya iten sebep,belki de biraz duygusallık ve yakalaşan genel seçimlerde benim gibi düşünen insanların hislerine tercüman olmaktır aslında.
Siyasetin tabanından gelen,direklere çıkıp bayrak asan,gece gündüz misyonumuzu temsil eden siyasi partiler için mücadele eden,partinin her kademesinde görev yapan ve o uğurda maddi manevi fedakarlıklar yapan,hak ve özgürlükler için platformlarda boy göstermekten ve basın açıklaması yapmaktan  çekinmeyen, yasaklı dönemlerde savunan adamların yanında olmaktan ve onlar için mücadele etmekten kaçınmayan,gelecek korkusu yaşamadan haklının yanında yanlışın karşısında olan,Hiçbir menfaat beklemeden hatta cebinde parası olmadığı halde bu uğurda harcayan, değil Türkiye de dünyanın herhangi bir yerinde ezilen, dövülen, sövülen Müslüman din kardeşi ve insanlık için eylemler yapan ve yardım için çırpınan hülasa saf ve masum duygularla sırf huzur ve refah için,memleketimizde herkes mutlu olsun için uğraşan ,Makam ve mevkilere gelince şımarmayan, oradan ayrılınca küsüp darılmayan,yeter ki bu uğurda verilen mücadele sekteye uğramasın diye içindeki volkanları söndüren binlerce insanlardan biriyim…Ve ben Akyazı’da  partinin kurucularından biri olarak,bu insanların çoğu gibi son zamanlarda  gelişen olaylardan rahatsızlık duyuyor ve bu uğurda mücadele eden insanlar  gibi üzülüyorum…
Ama Unutmayın !
Bu memlekette bir milyar dolar için İMF kapılarında bekletip  bize şeker pancarı ektirmediler,Başörtüsü için öğrenciler üniversiteden atılıyordu,ordu’da komuta kademesinde her ailenin çocuğu yüksek mevkilere  gelemiyordu, İrtica adına ocaklar sönüyor,parasızlık yüzünden hastane köşelerinde hastalar rehin tutulup ağlatılıyordu,hastanelerde gece yarılarında kuyruklara girmezsen sıra alamıyordun, Özel hastanelerde muayene ve tedavi olmak imkansızdı,Eğitimde kitaplar ve tabletler sene başında her öğrencinin önünde hazır bekliyor, fakir öğrencilerin öğrenim yardımı annelerinin hesabına her ay yatıyor,genel sağlık sigortası kapsamında 18 yaşına kadar devlet yardımı yapılıyor, uçaklarla sadece zenginler seyahat edebiliyordu,hızlı tren,tüp geçit hayaldi,kendi uçağımızı ve tankımızı,s ilahımızı yapamıyorduk  v.s…Yani yokluk  ve sıkıntı dolu nice seneler geçti güzel memleketimde…Ama tüm bu olumsuzlukları düzelten Ak kadrolar geldi ve şükür güzel günleri de gördük…Yıllar sonra şahlanan,güçlenen,yatırımlar yapan,sağlıkta, eğitimde büyük reformlar yapan, yollar, barajlar yapan,istihdamın önünü açan yatırımlar yapan,yerli savunma sanayinde çığır açan,hak ve özgürlükler kapsamında ülkenin ferahlamasını sağlayan,düşünce ve inanç  özgürlüğünün önünü açan,hala da mücadele eden ve bu kazanımları yapan misyonun en tepesinde olan Ak Parti genel başkanını,başbakanını ve onun yol arkadaşlarını,ufak tefek hesap ve menfaatler uğruna yarı yolda bırakmak bizlere yakışmaz.

Son zamanlarda Ak Partinin UFAK BİR DERS ALMASI LAZIM  diye düşünen kardeşlerim.Bu dersin ne öğretmeni var ne de çetele tutanı.Ya herkes ders vermeye kalkarsa!Bunca kazanımlar ne olur? Biz ders verelim derken ya hepimiz ders alırsak!bu vebalin altından nasıl kalkılır…Kırım Hanı’nın  Osmanlıya ufak bir ders verme adına Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın kendilerine tutmaları için verdiği köprüyü kollamadıkları için, sadece doğu ve güneydoğu cephelerini  değil, Avrupa’daki viyana önlerine kadar tüm cephelerin çöküşünü hızlandırdığını ve hala bugün bile onun sıkıntılarını çektiğimizi unutmayın.Kırım Hanı ve bizler yerden göğe kadar haklı olsak ta gerçek tablo bu dostlar…
Şimdi ;belki Ak Parti genel merkezinin yanlış diye düşündüğünüz uygulamaları  ve politikaları olabilir il ve ilçe teşkilatlarından sıkıntınız olabilir,milletvekillerinden, belediye başkanlarından memnun olmayabilirsiniz,bürokrat atamaları hoşunuza gitmeyebilir,sanki son dönemler bir rehavet bir tepeden bakış ve aymazlık ta hissedebilirsiniz…Ama bunların hiçbir tanesi bu güne kadar yapılan hizmetleri ve mücadeleyi göz ardı edip bu davayı yarı yolda bırakmak için sebep olamaz…Sen,ben, bizler olmazsak onlar zaten orada olamazlar.Yani bu dava dediğimiz insanlığa hizmetin gerçek sahibi bizleriz.Ve biz bu hafta sonu 7 Haziran’da gene davamıza sahip çıkacağız…Bizler hatadan ve günahtan beri insanlar değiliz.Bizler hata ve kusur yaptığımız gibi onlar da hata yapabilir.Sen,ben doğru bildiğimizi yapalım ve doğrunun yanında olalım da,eğri ya düzeltilir ya da belasını bulur kardeşlerim…
Seçimden sonra zaten her şeye gebe günler bizi bekliyor,hakkımıza Yüce Mevladan hayırlısı…
Kalın sağlık ve selametle…

Davanın Gerçek Sahibi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir