Tüm zorluklarına rağmen gitmek istemiyoruz bu alemden ve biz bu dünyayı çok seviyoruz.Yarınların bize ne getireceğini bilmeden,ömrümüzden gideceği de aşikarken ısrarla yarınların çabuk gelmesini bekliyoruz.Sahi biz ne istediğimizi biliyor muyuz…
Gaye eğer yaşadığımız süre boyunca sadece gülüp eğlenmek,çoluk çocuk,yer yurt sahibi olmak ise o kadarını alır gideriz.Hatta gidemeyiz o kadarınla eğlenir onları burada bırakıp gideriz…Ama amaç rızasını kazanmak için Allah adına bir şeyler yapmaksa,insanlığa hizmet ve hoş sada bırakmaksa dünyada eğer, o zaman gerçek mutluluğu yakalamış olursunuz zahirde sıkıntı çekseniz de…
Sevmek,sevilmek,dost edinmek,acı tatlı ne varsa yaşama dair her şeyi paylaşmak,insanlığın gereğidir.Gelecek nesillere bir eser bırakmak,insanlığa faydalı işler yapmak hem yaratanı memnun eder hem de bizleri…
Bunun yanında öyle nahoş işler var ki kime yakışır bilmem.Dedikodu,gıybet,haset ve kıskançlık alıp götürüyor muhabbeti.Geriye bir kuru selam kalıyor ki oda ne kadar olursa.İnsanları birbirine düşüren,paylaşılamayan şeyler bu dünyada kalacak olan geçici menfaatler ve kazanımlardır emin olun.Ramazan ayı bize öğretti ki bu mide bir tas çorba ile de doyuyor,etlerle donatılmış en mükellef sofra ile de…yine öğretilen odur ki ihtiyacımız olan giyim kuşamlardan, sınırsız gardrop olsa da sadece onlardan bir tanesini giyebiliyoruz…ve yine başımızı sokacak,barınacak evimizin büyüklüğünün,küçüklüğünün ve lükslüğünün sınırsız olduğu bilinmesine rağmen sadece uyurken ve otururken iki metrekarelik yer kaplayabiliyoruz…o halde paylaşılamayan,bölüşülemeyen ne? Bu öfke bu kin bu kıskançlık neden?bu hazımsızlık,bu doyumsuzluk neden?
Herkes hakkına ve hakkın verdiğine razı olsa hiçbir sorun kalmayacak aslında…
Acizane bir kardeşiniz olarak bir şeyler yazıyorum;ama kendi hayatımdan ama yaşanmış hayatlardan…İnanın hayat yaşandıkça her gün bir şeyler öğretiyor insana.Her yaşanmışlık bir tecrübe,her hayalkırıklığı bir tecrübe,her hüzün ve mutluluk bir tecrübe,her kaybediş bir tecrübe,her kazanım bir tecrübe… ve her şey bir imtihan aslında…Arkadaş imtihanı,kardeş ana baba imtihanı,dost ve akraba imtihanı ve her şeyden önemlisi ilahi imtihan…Kaybetmemek lazım yani…
Dünya dediğimiz üç gün derler dostlar;o da bugün,yani yaşanılan her gün son yaşadığımız gün..Kimseyi kırmaya ve gücendirmeye değmez…Çözüm;benim değil senin olsun şiarıdır…Korkmayın bir şey kaybetmezsiniz,verdiğinizi gören Allah size daha fazlasını verir…Her şeyi O’ na bırakın…
Hasan Engin