Sakarya Üniversitesi (SAÜ) öğrencileri tarafından geliştirilen DASER isimli uygulama depremde hayat kurtaracak.
Sakarya Üniversitesi IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers) Öğrenci Kolu tarafından geliştirilen DASER isimli mobil yazılım, deprem sırasında göçük altında kalanların yerinin tespitine yardımcı olarak hayat kurtaracak. Uygulama birçok yönüyle dünyada bir ilk olacak.
Gelişen teknolojiyle birlikte akıllı telefonlar artık hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Yazılımcılar da teknolojik gelişmelere paralel olarak, hayatımızı kolaylaştıracak akıllı telefon uygulamaları geliştiriyorlar. SAÜ öğrencileri tarafından geliştirilen DASER uygulaması da bunlardan birisi. Uygulama, akıllı telefonlara hayat kurtarıcı bir özellik ekliyor. Uygulama ile deprem sırasında akıllı telefonunuz, yardım ekiplerinin sizi bulmasını sağlayacak verici istasyonuna dönüşüyor.
Dünyada İlk
DASER ile akıllı telefonun kendi sensörleri kullanılarak deprem tespit edilebiliyor. Veya diğer harici deprem sensörleri ile senkronize olarak çalışabiliyor. Geliştirici ekibi aynı zamanda düşük maliyetli olarak harici bir deprem sensörü de geliştirecek. Bu sayede deprem anı daha kesin olarak anlaşılabilecek. Uygulama bu haliyle dünyada benzersiz olacak. Çünkü dünyada cep telefonunun kendisini kullanarak deprem tespit eden bir uygulama henüz bulunmuyor.
Deprem algılandıktan sonra DASER uygulaması, akıllı telefonu deprem moduna geçiriyor. Telefon deprem modunda iken, GPS üzerinden alınan konum bilgilerini özel bir protokol ile kablosuz ağ (Wi-fi) üzerinden yayımlıyor. Enkaz altından yapılacak bu Wi-fi yayını ile konum bilgisi kurtarma ekiplerine iletilmiş olacak.
SAÜ Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi’nden 3 kişilik akademisyen ile 25 kişilik öğrencinin üzerinde çalıştığı uygulamanın AR-GE çalışmaları yaklaşık 1 yıl sürdü. DASER, şimdilik sadece Android telefonlarda kullanılabilecek. Ancak ilerleyen dönemlerde İOS ve Windows Phone için de uygulamaların yazılması düşünülüyor.
DASER Nasıl Çalışıyor?
DASER, İngilizce ‘Device- aid Search And Rescue’ kelimelerinin kısaltması. Türkçeye “Arama Ve Kurtarma Yardım Uygulaması” olarak çevirilebilir. DASER, depremi algıladığı anda üzerinde kurulu olduğu akıllı telefonun ‘deprem modu’na girmesini sağlıyor. Bu moda giren tüm akıllı cihazlar kendi GPS sensörlerini kullanarak koordinat bilgilerini Wi-Fi sinyalleri üzerinden geliştirilen özel bir bir protokol ile yayınlamaya başlıyor. Böylece enkaz altındaki depremzedelerin koordinat bilgileri yayınlanmaya başlanmış oluyor.
Cihaz deprem modunda iken aynı anda ekranda “HAYATTAYIM” şeklinde bir buton beliriyor ve depremzede bu butona basarsa koordinat bilgileriyle birlikte hayatta olduğu bilgisi de yayınlanmaya başlıyor.
Uygulamayı dünyada benzersiz yapan bir diğer özellik, aynı zamanda cep telefonlarının şarjının bitmesi durumunda yaşanacak probleme de çözüm buluyor. Eğer çevrede başka DASER kullanıcısı varsa, iki cihaz aralarında Mesh Network kurarak batarya tasarrufu yapabiliyorlar. Birden fazla cihaz birbirlerinin kapsama alanı içerisindeyse, pili en yüksek ve yüzeye en yakın olan cihaz tüm yayını üstleniyor ve diğer cihazlar bu sırada yayın yapmayı kesiyor. Bu sayede batarya tasarrufu sağlanmış oluyor.
Deprem sonrasında enkaz alanına getirilen mobil baz istasyonları veya Wi-fi sinyalı yakalayıcıları ile enkaz altındaki kazazedelerin konumları ve kaç metre aşağıda oldukları direkt olarak tespit edilebiliyor. Bu sayede kurtarma ekipleri vakit kaybetmemiş oluyor.
IEEE nedir?
The Institute of Electrical and Electronics Engineers ya da kısaca IEEE (Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü), elektrik, elektronik, bilgisayar,otomasyon, telekomünikasyon ve diğer birçok alanda, mühendislik teori ve uygulamalarının gelişimi için çalışan, kar amacı olmayan, dünyanın önde gelen teknik organizasyonudur. 1884 yılında Alexander Graham Bell ve Thomas Edison gibi dönemin büyük bilim adamlarınca temelleri atılmıştır. 150 ülkede 365.000’i aşkın üyesi (68.000’i öğrenci) ile IEEE, tüm dünyaya yayılmış 10 alt bölgesi, 300’den fazla yerel bölgesi ve 1430’dan fazla öğrenci koluyla çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 8. Bölge’de (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) 5000’i öğrenci üye olmak üzere 26.000 üyesi vardır.