Gül Zamanı…
Sararan yapraklar sonbaharın habercisiymiş,tı
Yere düşen her yağmur damlası,önüne geleni sürükleyecek selin gelişiymiş meğer;rahmet diye şükrettiği yağmurun sel olup başına bela olacağını anlamamış aciz kul…
Çiçekler ekilmiş bahçelere;kimi beyaz kimi pembe açan çok zarif çiçekler.Gül olsaymış iyi olurmuş ya neyse…Lakin;Hoşa giden çiçekler zehirli zakkum ve müge’ymiş ,şans işte…zamanla insanı tahrip eden…
Cahile rağbet var şimdilerde,bir de yalakalık yapan zavallılara…Bilm
Doruklara çevrilmiş bakışlar hep doruklara…Aşağıl
Tüm köyler dolmuş ev koyacak arsa yok memleketimde…Bir de dokuzuncu köy var ki tek tük insan kalmış…Adları da çok komik gülesim geldi;Doğrucu Davut…Ulan başka işiniz yok mu sizin? yapayalnız kalmışsınız koca köyde…
Eller açılmış semaya,icabet bekleniyor dualara umut ve şüphe git gelleri arasında…Olmadı Engin !..Oysa;şüphe edilmez yaratandan !..Görüyor ve biliyor her şeyi ümitsizliğe ne hacet…
Halimiz işte…
Neyse…
Gül zamanı dostlar …Gül ekip Gül dermek zamanı…Ayrılığa ne hacet birleşip sarmaşık olma zamanı…
Kalın sağlıcakla…
Hasan Engin