Akyazıhavadis.com köşe yazarımız Hasan Engin Eroğlu Kaleme aldı..
Sevgili Dostlarım;
Sizlere acizane fikirlerimle bir kaç kelam etmek istiyorum. Belki biraz uzun olabilir yazacaklarım ama okumanızı kardeşiniz olarak istirham ediyorum. Sağlık konusunda uzun yıllara varan tecrübemiz,dini konularda da biraz mürekkep yalamışlığımız, diz çöküp rahlei tedrisat yapmışlığımız, kitap karıştırmışlığımız var şükür. Öğrendiklerim ve okuduklarım deryada bir damla onu da uygulasam hayatıma yeter ya neyse… Diyeceğim şu ki;
Bela zamanına denk gelen peygamberler ashabına ve ümmetine tövbeyi,helalleşmeyi ve iyilikte bulunmayı tavsiye etmişlerdi. Biz Allah’a inanan, inançlı insanlar olarak; öncelikle adı Corona ya da başka bir virüs de olsa bunu bir musibet olarak kabul etmeliyiz. Çünkü Kuranı Kerim’de buyrulduğu üzere ”Bilinmeyen nice hazineler ve görünmeyen gayb aleminin anahtarları O’nun yanındadır. Onları Kendisinden başkası bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O’nun haberi olmadan bir tek yaprak bile düşmez. Yer altı tabakalarının karanlıkları içindeki tek bir tane, hasılı yaş ve kuru hiç bir şey yoktur ki açık, net bir kitapta bulunmasın.” (En’am, 6/59) ayeti hükmünce labaratuvar’da da geliştirilse,yarasadan da bulaşsa herhangi bir sebeple de olsa buna Allah izin verdi. Milyonlarca insan dünyada zor durumda. Hiç bir şeyin tadı kalmadı değil mi?
Gezmeler,alışverişler yemeler İçmeler zevk vermiyor. Ev ve akraba ziyaretleri zaten yapmıyorduk. Hal hatır sormuyorduk. Eve vakit ayırmıyorduk. Kabe’yi ziyaretler sıradanlaştı ve gidemeyenlere yardımcı olmuyorduk. Camide cemaate de gitmiyorduk. İbadetlerimiz reklamdan öteye gitmiyordu. Samimi tokalaşma ve sarılmalarımız iş olsun adınaydı. Namaz kılıyorduk ama birbirimizin dedikodusunu, gıybetini yapıp ayaklarımızı kaydırıyorduk. İnsanların arasını açıyorduk. Maddi menfaatleri kullanarak,manevi duygularımıza tecavüz ediliyordu. Haram yiyorduk, zulmediyorduk, yetmiyor birbirimizi yiyorduk. Gerek siyaset kavgası,gerek koltuk kavgası gerek cemaat kavgası adı her neyse kavga edip duruyorduk… Hülasa; artık toparlanma zamanı.
Yüce Allah bize bir fırsat verdi. Ben bunu böyle kabul ediyorum. Tövbe ve kardeşlik zamanı.
Sağlık tedbirlerini ve yasaklarını aksatmadan, Ramazan ayı da yaklaşırken bunun Allah’tan geldiğini bilerek toparlanma zamanı.Yoksa Allahı çok kızdırdığımızı sakın unutmayın.
Allah bizleri affetsin…
Kardeşliğimizi ve birliğimizi daim eylesin. Ben hakkımı herkese helal ediyorum. Allah İyiler, çocuklar, yaşlılar ve İsmi Azam hürmetine; en kısa zamanda bizleri bu illetten kurtarsın…
Selam ve muhabbetlerimle…
