1. Haberler
  2. -MANŞETLER-
  3. Milli Eğitim Bakanı Tekin: 20 bin öğretmen atamasını Danıştay kararından sonra yapacağız

Milli Eğitim Bakanı Tekin: 20 bin öğretmen atamasını Danıştay kararından sonra yapacağız

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda, 20 bin öğretmen atama süreciyle ilgili, Danıştay kararından sonra öğretmen adaylarının mülakat sonuçlarını açıklayıp atamalarını yapacaklarını söyledi.
Yeni eğitim öğretim yılının öğretmen, öğrenci ve velilere hayırlı olmasını dileyen Tekin, başarılı ve sağlıklı bir eğitim öğretim yılı diledi. Geçen yıl ciddi bir sıkıntı olmadan, öğretmenlerin fedakarlık ve çabalarıyla sağlıklı bir eğitim öğretim yılını tamamladıklarını ifade eden Tekin, “İnşallah bu yıl da öyle olur.” dedi.

Bugün sadece uyum sınıflarının değil, aynı zamanda öğretmenlerin seminer döneminin de başladığını bildiren Bakan Tekin, yaklaşık 17 milyon öğrencinin kayıtlarının tamamlandığını, açık liselerde kayıtların devam ettiğini söyledi.

Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 1 milyon 24 bin 229’u öğretmen, 107 bin 633’ü idareci olmak üzere toplam 1 milyon 131 bin 862 öğretmen ve idareci olduğunu bildirdi.

Bakan Tekin, 60 bin 600 resmi okul bulunduğunu, bakanlığa bağlı halk eğitim merkezi, olgunlaşma ve rehberlik araştırma merkezleri gibi 2 bin 447 resmi kurum olduğunu söyledi.

Toplam 14 bin 226 özel okulda 122 bin 768 öğretmen olduğunu aktaran Tekin, muhtelif kurs diye tanımladıkları 22 bin 546 kurumun da bulunduğunu, toplam 99 bin 819 resmi ve özel kurumda 1 milyon 254 bin 630 öğretmen ve idarecinin görev yaptığını ifade etti.

Tekin, bu rakamları ne kadar büyük bir aile olduklarını göstermek için paylaştığını, Türk toplumunun eğitim öğretim sürecine yakın ilgi gösterdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“86 milyona yakın nüfusumuzun tamamı eğitim öğretim süreçlerini yakından takip ediyor. Ya kendi çocukları ya bizzat kendisi öğrenci ya torunları öğrenci. Böyle çok dinamik bir biçimde yürüyen bir süreç. Kuşkusuz bu 86 milyon kişi içerisinde herkesin kendine has farklı düşünceleri, farklı önermeleri var eğitim sistemiyle ilgili. Kimisinin işte müfredatla ilgili düşünceleri var. Kimisinin okulların yapısıyla ilgili düşüncesi var. Ama hepsi farklı bir zenginlik bizim açımızdan. Biz de bu zenginlikten faydalanmaya çaba sarf ediyoruz.”

“Bilgiyi beceriye dönüştürmeye evrilmiş durumda”
Yeni müfredatla ilgili bilgi veren Tekin, “Tüm dünyada bilgiye ulaşmakla ilgili süreç değiştikçe eğitim öğretim sistemlerinin içeriği de değişiyor.” dedi.

Tekin, geçmişte bilgiye erişimle ilgili sıkıntılar bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Yani 1980-90’lı yıllarda çocuklarımızın, gençlerimizin bilgiye erişimle ilgili sıkıntı yaşadıkları bir dönem yaşıyorduk. Hepimiz öğrencilik yıllarımızda en azından benim yaş kuşağım, herhangi bir bilgiye erişmek için ya okul kitaplarımızdı referans kaynağımız, okul kitaplarımızda yoksa il halk kütüphanelerindeki ansiklopediler üzerinden bilgiye erişmek için günlerimizi ayırmak zorunda kalıyorduk. Dolayısıyla o yıllardaki eğitim öğretim sistemi, bilgiyi öğrenciye verme odaklıydı. Fakat şimdi artık çocuklarımızın bilgiye erişimle ilgili inanılmaz bir kolaylık var. Bu kolaylıklar içerisinde de çocuklarımız okulda aldıkları bilgiyle tatmin olmuyorlar. Çünkü farklı ortamlarda, işte dijital mecralarda, elektronik ortamlarda farklı tür bilgilere çabucak erişebiliyorlar ve bu bilgiye erişmek için de belki bir dönem veya bir ders kitabı onlar için yeterli olmayabiliyor. Dolayısıyla dünyanın her tarafında bu gelişmeler ışığında eğitim öğretim sisteminin mantığı bilgi vermekten, elde ettikleri bilgiyi beceriye dönüştürmeye evrilmiş durumda.”

“Müfredat her yılın ilk kademesinde uygulanacak”
Türk eğitim sisteminin bu dönüşümü gerçekleştirmediğini dile getiren Tekin, “2010’lu yıllardan itibaren bununla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı kurumsal hafızası içerisinde bir çalışma projesi başlattı.” dedi.

Tekin, bu süreçte sadece kendi argümanları değil, uluslararası rapor ve verilerin de gözetildiğini bildirerek, şunları söyledi:

“Türkiye’deki eğitim sistemiyle ilgili yapılan en temel eleştirilerden biri hala kazanım ve bilgiyi çocuklarımıza sunma odaklı olduğu için eleştiri vardı. Bizim uluslararası arenada rekabet edebilecek bir biçimde, elde edilen bilgiyi beceriye dönüştürebilecek bir eğitim sistemi geliştirmemiz gerekiyordu. Bu bakanlığın kurumsal yapısı içerisinde uzun yıllar üzerinde çalışılan, uluslararası eleştirileri ortadan kaldırmaya yönelik bir müfredat çalışması yürüyordu. Bu çalışmaların neticesinde geçtiğimiz mayıs ayı başı itibarıyla onay süreci tamamlanan bir müfredatımız var. Bu müfredat bu yıl her kademenin ilk sınıfında, yani ana sınıflar, anaokulları, ilkokul 1. sınıflar, ortaokul 5. sınıflar ve ortaöğretim kurumları yani liselerin hazırlık sınıflarıyla birinci sınıflar, yani 9. sınıflarda bu yıl itibarıyla uygulanmaya başlamış olacak.”
“Okul yöneticimiz ‘kayıt ücreti’ adıyla bir talepte bulunuyorsa illegal bir iş yapıyordur”
Bakan Tekin, bazı okul müdürlerinin kayıt ücreti istemesine yönelik iddialara ilişkin, şöyle konuştu:

“Israrlı bir biçimde her ortamda söylüyorum, bu benim söylediklerim dışında eğer bir okul yöneticimiz okula ‘kayıt ücreti’ adıyla bir talepte bulunuyorsa, illegal bir iş yapıyordur ve bizim haberdar olmamız durumunda gerekli uyarıları yapacağız. Ama bu bir şehir efsanesi haline dönüştü. Kayıt hakkı olmadığı halde bir okul müdürüne gidip baskı yapıp, sonrasında da bunu ‘kayıt ücreti istediler’ gibi sunmaları çok doğru değil. Çünkü zaten kaydımızın prosedürü belli. O prosedür dışında, o adres dışında herhangi bir öğrencinin herhangi bir okula kayıt yaptırması mümkün değil. Böyle bakınca ne için ücret istemiş olabilir? Biraz önce söylediğim gibi ya şube tercihi ya öğretmen tercihi konusunda bu tür tartışmalar yaşanabilir. O da velilerin ‘Benim çocuğumu illa şu sınıfa yazdırmak istiyorum, illa bu öğretmene yazdırmak istiyorum’ dediğinde ortaya çıkabilecek problemler.”
“Öğretmen ihtiyacımız var mı? Var…. Anlık olarak ne kadar öğretmene ihtiyacımız olduğu yer değişikliği takvimi ve süreçlerinden sonra netleşmiş olur.” diyen Tekin, bu yıl öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin neredeyse tamamını karşılayabilecek bir süreç yürüttüklerini anlattı.

Öğretmen doluluk oranlarına ilişkin soruya Tekin, “İhtiyacımız açısından şu anda yüzde 95’e yakın öğretmen normumuz dolu.” dedi.

Tekin, geçen yıl yapılan atamaların ardından bu yıl da 20 bin öğretmen ataması ile ilgili süreci yürüttüklerini hatırlattı.

Bu sürecin başından itibaren mülakatlarla ilgili olarak “Velinin emaneti olarak aldığımız çocuğu emanet edebileceğim öğretmeni en iyi şekilde seçmek noktasındayım” ifadelerini kullandığını aktaran Tekin, “Mülakat konusunda ısrarcı olmamın sebebi de bu. Başından beri, bu sürecin içerisine torpil, referans, adam kayırmacılık ve benzeri bir şey asla karıştırmayacağız ama bize çocuğunu emanet eden veliyi en iyi öğretmenle karşı karşıya bırakmak, buradaki yaklaşımım buydu.” ifadelerini kullandı.

Buradan hareketle de öğretmen adaylarının mülakatlarını “deneme tarzı bir ders” şeklinde kurguladıklarını hatırlatan Tekin, öğretmenlerin akıllarına gelebilecek, adaletsizlik ya da hukuksuzluk algısı ortaya çıkarabilecek bütün ihtimalleri kapatabilecek tedbirleri de aldıklarını vurguladı.

“İptal edilirse yüzde 100 mülakatla alacağız”
“Ben dahil hiç kimse, hangi öğretmen adayının hangi jüride sınava gireceği, jürisinde kimin bulunacağı, jüri üyelerinin de mülakata aldığı adayı bilmeyeceği bir mekanizma oluşturduk.” diyen Tekin, tamamen sanal ortamda oluşturdukları kodlamalar üzerine yürüyen bir sistem kurduklarını, kamera kayıtları ve yazılı tutanaklar alarak çok sağlıklı bir şekilde mülakat sürecini tamamladıklarını belirtti.

Öğretmen atamalarının KPSS puanının yüzde 50’si ve mülakat sonucunun yüzde 50’si alınarak, olması yönünde yönetmelik değişikliği yaptıklarını hatırlatan Tekin, şunları kaydetti:

“Mevcut yönetmelikte yüzde 100 mülakat notuyla atama yapacağımıza dair bir madde var. Biz onu yüzde 50 yüzde 50 olarak dönüştürdük. Fakat bu yönetmelik değişikliği ile ilgili iptal davası açıldı. İptal edilirse yüzde 100 mülakatla alacağız. Şimdi burada mülakata karşı olduğunu iddia edip dava açan sendikaların ve siyasetçilerin bir soruya cevap vermeleri lazım. Biz mülakatın etkisini azaltmaya çalışıyoruz ama siz başka bir şeyin içerisindesiniz ve bunu onlara da söyledik. Yani bu yapacağınız şey, sadece ve sadece atama sürecini yargı süreci nedeniyle uzatacaktır. Buna rağmen yönetmeliğin iptali için başvuruda bulundular. Şimdi geldiğimiz noktada şöyle bir durumla karşı karşıyayız. Biz mülakatları tamamladık ama Danıştay’da açılan iptal davası nedeniyle mülakat sonuçlarını açıklayacak durumda değiliz, çünkü orada yüzde 50 yüzde 50, yani atama notlarının oluşturulmasında öyle bir durumla karşı karşıyayız. Bugün adli tatil bitiyor, Danıştay’ın kararından sonra da öğretmen adayı arkadaşlarımızın mülakat sonuçlarını açıklayıp atamalarını yapacağız.”

“Açılan bu dava nedeniyle şu an 20 bin öğretmenle alakalı süreç uzamış durumda. Ne zaman sonuçlanır?” sorusu üzerine Tekin, “Yargılama süreci devam ediyor. Ama çok uzayacağını zannetmiyorum, tahminim o yönde.” dedi.

“Yepyeni bir öğretmen istihdam süreci başlayacak”
Genel olarak öğretmenlerin seçimi ve atanmasıyla alakalı yeniliklere ilişkin soru üzerine Bakan Tekin, bunun çok önemli bir konu olduğunu, dünyada öğretmen yetiştirme ile ilgili yöntemin belli periyotlarla değiştiğini söyledi.

Tekin, şöyle konuştu:

“Geldiğimiz noktada, Türkiye’de 208 tane üniversite, bunların büyük çoğunluğunda öğretmen yetiştiren bölümler var. Doğal olarak dünyadaki diğer örneklere de bakarak, öğretmen adayı arkadaşlarımızın saha tecrübesinin daha yoğun olduğu bir alana, bir bölüme ihtiyacımız var. Biz de bunu uluslararası örnekleri göz önüne alarak uygulamanın yoğun olarak yapıldığı ve farklı okul türlerinde, farklı bölgelerdeki, farklı sosyoekonomik durumlardaki, farklı coğrafi bölgelerdeki okul türlerimize göre öğretmen adayı arkadaşlarımızın uygulama içerisinden yetiştikleri bir model ürettik.

Milli Eğitim Akademisi yasalaştıktan sonra öğretmen adayı arkadaşlarımızın saha ve uygulama anlamında yoğun bir eğitim aldıkları yepyeni bir öğretmen istihdam süreci başlamış olacak inşallah. Akademi eğitimini tamamladıktan sonra akademideki başarısına göre tercihte bulunacaklar ve öğretmen olarak atanmış olacaklar.”

Akademi süresinin ne kadar olacağına yönelik soru üzerine Tekin, “Akademide eğitim almaya hak kazanan aday profilimiz farklı olacağı için 14 aya kadar çıkabilecek bir eğitim programı var. Ama 10 ay, 12 ay, lisans programında aldıkları teorik derslerin akademide verdiğimiz teorik derslerle uyumuna göre öğretmen adayı arkadaşlarımıza akademide eğitim verilmiş olacak. Maksimum 14 ay.” bilgisini paylaştı.A.A

Milli Eğitim Bakanı Tekin: 20 bin öğretmen atamasını Danıştay kararından sonra yapacağız
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir