Bundan tam seksen (80) sene önce, 1935’de hafta tatili Cuma gününden Pazar gününe alındı.
Bundan tam seksen (80) sene önce, 1935’de hafta tatili Cuma gününden Pazar gününe alındı. Müslümanlar için mübarek bir gün olan Cuma gününde inananlar, hem sağlıkları için hem de Cuma namazı gibi dini gerekliliklerden dolayı tatil yapıyorlardı. Osmanlı’da 1839 yılından sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nde ise 2 Ocak 1924 tarihinden itibaren Cuma günü resmi tatil günü olarak ilan edilmiştir. Ancak Batı’yla olan ticari ilişkilerde zarardan kaçınmak ve modernleşme kaygısıyla 27 Mayıs 1935 yılında 2739 sayılı yasayla resmi hafta tatili Cuma’dan Pazar’a alınmıştır. 1 Haziran 1935 tarihinde de resmi olarak ilk Pazar günü tatili uygulandı.
İslam Ansiklopedisi’nde Cuma günü tatili hakkında şöyle denilmiştir.
“İslâmiyet’te haftalık toplu ibadetin yapıldığı cuma gününe çok önem verilmesine ve bugünün Müslümanlar için bir bayram olduğunun belirtilmesine rağmen (bk. CUMA) gerek Kur’ân-ı Kerîm’de gerekse hadislerde cuma Müslümanlar için bir tatil günü olarak tayin edilmemiştir. Bununla beraber cuma gününün özelliklerini dikkate alan bazı İslâm âlimleri, haftanın herhangi bir gününün tatil kabul edilmesi durumunda bunun Cuma olmasının uygun bulunduğunu ifade etmişlerdir (Ebü’l-Alâ Mevdûdî, VI, 277; DİA, VIII, 85).” [1]
Naci Yengin, sorularlaislamiyet.com sitesinde konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: Cumhuriyet devrimlerinden sadece birisi olan milâdi takvimin kabulüyle Türkiye müslümanlarının bin yıllık islamî geçmişleriyle aralarına engeller konulmuş ve bundan böyle hristiyan Noel baba kültürü halk arasında yaygınlık kazanarak batılılaşma resmî devlet politikası halini almıştır. Hafta tatilleri pazar gününe alınmış,1935 yılında ise Yahudilerin hafta tatilleri olan cumartesi günleri yarım gün tatil edilmiş, 1974 yılında cumartesi tatili tam güne çıkarılmıştır. Ancak Müslümanların haftalık bayramları olan cuma günleri için aynı durum söz konusu olmamıştır.
Geçtiğimiz aylarda ise Eğitim-Bir-Sen 3 No’lu Şube Başkanı Erol Ermiş konuyla ilgili “Neşter vurulması gereken bir konu da Cuma günüdür. Esasen bu basit konunun çoktan halledilmesi gerekirdi. Gerek kamu çalışanları, gerek özel sektör çalışanları, gerekse öğrenciler çoğu zaman isteseler de Cuma namazına gidememektedir. Bu sorunun çözülmesi artık elzem olmuştur.” açıklamasında bulunmuştu.
Türk edebiyatının bayrak şairi Arif Nihat Asya hafta tatilinin Cuma’dan Pazar’a alınmasını dizelerinde şu şekilde yorumlamıştır:
“Bize bir nazar oldu. Cumamız Pazar oldu.
Ne olduysa hep azar azar oldu!
Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız.
Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız.
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık.
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız.
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.
Yaklaştıkça her sene özyurdumda yılbaşı.
Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı.
Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı.
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.
Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır.
Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır.
Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır.
Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz.
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.”
RİSALE HABER