Türk Lirası’nı teşvikte GES adımı! Hazine ve Maliye Bakanlığı detaylarını paylaştı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ekonomide atılan yeni adımları duyurdu.Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde kamuoyu paylaşılan yeni GES hamlesinin ardından BDDK SPK ve Merkez Bankası’ndan da ekonomi adımları peş peşe geldi.
Türk Lirası’nı teşvikte GES adımı! Hazine ve Maliye Bakanlığı detaylarını paylaştı…
Yeni ekonomik adımları dün akşam Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK, SPK ve Merkez Bankası tarafından açıklandı. İşte Gelire Endeksli Senet (GES), tüketici kredileri, kredi kartları, kredi karşılık oranları, altın sertifikası ihracı ve halka arzlarla ilgili alınan kararlar…
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle: Bugün (09.06.2022) Bakanlığımız resmi hesabından yayınlanan basın açıklamasında yer alan atılacak adımlar kapsamında;
Bakanlığımızca, vatandaşlarımızın tasarruflarını Türk Lirası cinsi varlıklarda değerlendirebilmelerinin teşvik edilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla, gelire endeksli Devlet iç borçlanma senedi (GES) talep toplama işlemleri 15 Haziran 2022 tarihinden itibaren gerçekleştirilecektir.
Sadece gerçek kişilere sunulacak olan GES’ler, ülkemiz genelinde gerçekleştirilecek duyuru ve talep toplama işlemleri yoluyla ihraç edilecektir. Senede ilişkin talep toplama işlemleri ile senedin ihracı, kupon ve anapara ödemeleri Bakanlığımız sitesinde yayınlanacak duyuruda belirtilecek bankalar aracılığı ile gerçekleştirilecektir.
İhraç edilecek senetler üç ayda bir yatırımcısına kupon getirisi sağlayacak olup kupon ödemelerinde asgari getiri garantisi olacaktır.
Senedin kupon ödemesine esas teşkil edecek getiri oranı ve vade yapısı ihraç duyurusunda ilan edilecektir. Senedin yatırımcıya sağlayacağı nihai getiri oranı, ihraç aşamasında Bakanlığımız tarafından belirlenen getiri oranının, hasılat gerçekleşmeleri çerçevesinde hesaplanacak endeks değeri ile çarpılması yoluyla belirlenecektir.
BDDK DUYURDU: TÜKETİCİ KREDİLERİNE VADE SINIRI
BDDK’dan yapılan açıklama şöyle: Bugün (09.06.2022) Hazine ve Maliye Bakanlığı resmi hesabından yayınlanan basın açıklamasında yer alan adımlar kapsamında; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun bugün almış olduğu 10222 sayılı Kararı ile;
Tüketici kredilerine ilişkin genel vade sınırının, kredi tutarı elli bin Türk Lirasının üzerinde yüz bin Türk Lirasının altında olan krediler için 24 ay, yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan krediler için 12 ay olarak belirlenmesine,
Limiti yirmi beş bin Türk Lirasının altında olan kredi kartları için asgari ödeme tutarının dönem borcunun yüzde yirmisi; limiti yirmi beş bin Türk Lirasının üstünde olan kredi kartları için asgari ödeme tutarının dönem borcunun yüzde kırkı olarak belirlenmesine, karar verilmiştir.
Öte yandan, devam etmekte olan çalışmalar kapsamında ise;
Konut kredilerinde kredi değer oranının tutar bazlı farklılaştırılması, • Ticari krediler başta olmak üzere selektif yaklaşımın iyileştirilmesi amacıyla kredilerin yatırım ve ihracat gibi üretken alanlara yönlendirilmesi,
Yurt dışı yerleşiklerle türev işlem gerçekleştiren tüzel kişilere kullandırılacak kredilerin risk ağırlığının artırılması,
Yurt dışı yerleşiklere tahsisli swap imkanının getirilmesi hususlarında gerekli adımlar ivedilikle atılacaktır.
SPK’DAN YATIRIMCIYA DESTEK
SPK’dan yapılan açıklama şöyle: Bugün (09.06.2022) Hazine ve Maliye Bakanlığı resmi hesabından yayınlanan basın açıklamasında yer alan adımlar kapsamında; Yurt içinde gerçekleştirilen halka arzlarda yurtdışından fon teminini özendirmek,
Şirketlerin yurt dışında sermaye piyasası aracı ihracı yoluyla fon temin etmelerini teşvik etmek amacıyla ilgili ihraçlarda SPK tarafından tahsil edilen ücretlerde indirime gidilmiştir.
Buna göre;
1) Halka açık olmayan şirketlerin sadece sermaye artırımı yoluyla paylarının ilk defa halka arz edilmesi işlemlerinde Kurul ücretlerinde;
a) Yurtdışı yatırımcılara tahsis edilen ve satışı yapılan tutarın sermaye artımına konu payların nominal değerinin en az %20’sine tekabül etmesi durumunda %50 oranında indirime gidilmesine,
b) Yurtdışı yatırımcılara tahsis edilen ve satışı yapılan tutarın sermaye artımına konu payların nominal değerinin en az %40’ına tekabül etmesi durumunda %90 oranında indirime gidilmesine,
c) Bu tür başvuruların öncelikli işlemlerden sayılarak ivedilikle sonuçlandırılmasına,
2) Yurtdışında ihraç edilecek pay dışındaki sermaye piyasası araçları ihraçlarında alınacak Kurul ücretlerinde %50 oranında indirime gidilmesine,
3) Halka açık olmayan şirketlerin yurtdışında paylarının ihraç edilmesi işlemlerinde Kurul ücreti alınmamasına karar verilmiştir.
BORSA İSTANBUL NEZDİNDE EMTİA PAZARI KURULDU
SPK’dan yapılan bir diğer açıklamada “Hazine ve Maliye Bakanlığı resmi hesabından yayınlanan basın açıklamasında yer alan adımlar kapsamında; Borsa İstanbul nezdinde “Emtia Pazarı” kurulmuş olup, altın sertifikası ihracına ilişkin çalışmalara başlanmıştır.” ifadeleri yer aldı.
MERKEZ BANKASI’NDAN ZORUNLU KARŞILIK KARARI
Merkez Bankası zorunlu karşılık oranlarında değişikliğe gitti. Yapılan açıklamada, “Finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla 23 Nisan 2022 tarihli basın duyurusuyla paylaşılan Türk lirası cinsinden ticari nitelikteki nakdi kredilere yüzde 10 düzeyinde uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 20’ye yükseltilmiş olup, tesisi 8 Temmuz tarihinde gerçekleşecektir” denildi.
Tüketici kredilerine vade sınırı
BDDK ALINAN YENİ KARARI DUYURDU!
Tüketici kredilerine vade sınırı
BAKANLIK DUYURMUŞTU
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, dünyanın sayılı büyük ekonomileri arasında yer alan Türkiye’nin, serbest piyasa ekonomisi ilkelerini esas alarak güçlü temeller üzerinde yükselmeye devam ettiği belirtilerek, “Ekonomimizin yakaladığı güçlü ve dengeli büyüme performansının daim kılınması hedeflenmektedir. Geride kalan 20 yıllık süreçte, başta kamu maliyesi ve bankacılık sektörü olmak üzere elde ettiğimiz kazanımlar, ekonomimizin bu sağlam duruşunu desteklemektedir. Kamu maliyesinde sağlanan disiplinin oluşturduğu imkanlar, zorlu dönemlerde ekonomimiz için bir manevra alanı olarak kullanılmaktadır.
Bankacılık sektörümüzün sağlam ve istikrarlı yapısı ise özel sektörümüzün ve hane halkımızın ihtiyaç duyduğu finansmanın kesintisiz ve daha da önemlisi uygun koşullarda sağlanmasına aracı olmaktadır. Güçlü sanayi altyapısı ile dinamik ve zorlu koşullara kolay adapte olabilen özel sektörümüz de büyüme ve kalkınma hedeflerimizi birer birer yakalamamızda kuşkusuz bizlere önemli bir destek vermektedir” denildi.
‘BU SÜRECİ BAŞARIYLA ATLATACAĞIMIZDAN ŞÜPHEMİZ YOK’
Yakın geçmişte tüm dünyayı etkileyen birçok ekonomik zorluktan Türkiye’nin de etkilendiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
“Bu sıkıntılı dönemlerin başında 2008 küresel finansal krizi ve onu takip eden 2011 Avrupa borç krizi akla gelmektedir. Türkiye ekonomisi tüm bu dönemlerden, dış şoklara karşı olan direnci sayesinde başarı ile büyüyerek ve daha da güçlenerek çıkmıştır. Yakın dönemde salgının dünya üzerinde bıraktığı etkiler henüz tam anlamıyla silinememişken yakın coğrafyamızdaki savaşın küresel ekonomiyi çok daha zorlu bir sürece taşıdığını birlikte deneyimliyoruz. İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı döneme rağmen uyguladığımız politikalar ile bu süreci de başarıyla atlatacağımızdan şüphemiz bulunmamaktadır.
Türkiye ekonomisinin bir serbest piyasa ekonomisi ve kambiyo rejiminin ise liberal olduğunu sorgulamak ve sorgulatmak için bir kısım çevreler eline geçen tüm fırsatları ne yazık ki pervasızca kullanmaya devam etmektedir. Son 6 yıldan bu yana ekonomimizde çeşitli olağanüstü tedbirlerin uygulanacağına dair bu spekülasyonlar, kasıtlı olarak ortaya atılmakta ve bizim değişmez ve vazgeçilmez serbest piyasa koşulları ilkelerimiz sorgulanmaya çalışılmaktadır. Bugün tüm dünyanın özellikle enerji ve tedarik zincirlerindeki aksamalar kaynaklı nedenlerden oluşan enflasyon problemi Türkiye özelinde olabildiğince karamsar senaryolara dönüştürülmeye çalışılmaktadır.”
Güçlü sanayi altyapısı ile dinamik ve zorlu koşullara kolay adapte olabilen özel sektörümüz de büyüme ve kalkınma hedeflerimizi birer birer yakalamamızda kuşkusuz bizlere önemli bir destek vermektedir.
‘HIZLI VE ÇÖZÜM ODAKLI ADIMLAR ATILACAK’
Yaklaşık 10 trilyon TL büyüklüğündeki Türkiye ekonomisinin başarısını dönemsel birkaç veri ile gölgelemeye çalışmanın tam anlamıyla haksızlık olduğu belirtilerek, şöyle denildi:
“Kısa vadeli çıkarlara odaklananların son 20 yıldır risk dediği her faktörü ülkemiz kısa bir süre sonra fırsata çevirmeyi başarmıştır. Bugünlerde de rasyonel olmayan söylemler eşliğinde döviz fiyatlarına dair spekülatif ve asılsız iddialarda bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz. Yakın bir süre önce kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı sonrasında, 20 Aralık 2021’de, spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünya tecrübe etmiş durumdadır.
Hazine nakit dengesi mayıs ayında 149,2 milyar TL fazla verdi
BAKAN NEBATİ DUYURDU
Hazine nakit dengesi mayıs ayında 149,2 milyar TL fazla verdi
Bu bağlamda tüm vatandaşlarımızın bu tecrübeyi unutmayarak bazı kesimlerin manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkan vermeden sağduyulu olmasında büyük fayda vardır. Biz, vatandaşlarımızın bu art niyetli felaket tellallarına prim vermek yerine ülkemizin, milletimizin ve çocuklarımızın geleceğine yönelik gayretlerini devam ettireceklerine olan inancımızı bir gün bile azaltmadık.
Bu bağlamda başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan bazı ekonomi başlıklarında, ekonomi yönetimimiz Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde, hızlı ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam edecek olup; atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
GELİRE ENDEKSLİ SENET NEDİR?
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Beykoz Üniversitesi Ö. Ü. Prof. Dr. Sinan Alçın şu ifadeleri kullandı:
Bu devlet iç borçlanma aracı olarak karşımıza çıkıyor. DİBS’ler 80’lerin ortasından bu yana hayatımızda vardı. Güçlü ekonomiye geçiş programıyla birlikte buraya sınırlama getirildi. Bu kısmı DİBS daha ziyade bankalara açılan bir olanak olarak karşımıza çıkıyordu. Gelire endeksli senetler ise hanehalkına satışı yapılacak olan senetler. Bununda 1996-2010 arasında kullanılan bir araçtı. KİT’lerde seçilecek olanlar, bütçeye pozitif katkısı bulunanlardan birden fazla olabilir. İki ya da üç Kamu iktisadi karlarının bulunduğu bir sistem. 3 ay vadeli kupon ödemesi var. O dönem minimum 1 yıl tutulabilir vadedir. Dönem sonunda ilgili KİT’in karı da belli oranda tabi yine bir üst limit tutulacaktır. Kupon sahiplerine ödeme yapılacak.
PİYASA YENİ ADIMI NASIL OKUDU?
Aslında sadece DİBS üzerinden değil de atılan tüm adımları dün akşam itibarıyla dikkate aldığımızda piyasa karışık bir mesaj görmüş durumda. Döviz kuru ve varlıklarda kararsız yaklaşılıyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, SPK, BDDK, TCMB’nin açıklamalarının toplamı karşılık hissi yaratıyor. GES’e dönük nasıl bir tepki verileceğini ölçemeyiz. 15 Haziran’da bunu göreceğiz. Talep bir gün mü, üç gün mü toplanacak bunlar önümüzdeki günlerde netleşecektir. 15 Haziran sonrası ne olduğunu göreceğiz. Etkili bir araçtır. Bir taraftan garanti bir faiz oranı olacak. Bunun üzerinden seçilecek kuruluşlar önemlidir.
TÜKETİCİ KREDİSİNE VADE SINIRI GETİRİLDİ. BU NEYİ ETKİLEDİ?
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Nişantaşı Üniversitesi Ö.Ü Dr. Fatih Anıl ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ekonomi netlik ister kurlar gevşedi ardından tekrar yükseldi. Burada net olmak lazım. Vatandaş basit şeyleri sever. Anlaşılabilmesi kolay olması lazım. Şirketlerin ne kadar kar edeceğini öngöremiyoruz şu anda. Hangi şirketler olacak bu açıklanmadı.
Piyasayı biraz yavaşlatmak istiyorlar. Tüketimi frenlemek istiyorlar çok haklılar. Kredi kartlarında vade kısaltıldı ödeme miktarı yükseldi bunlar da bir miktar frene basılacaktır. Resme büyük taraftan bakmak lazım. Biz niye dövizi kontrol altına alamıyoruz. Cari açığı toparlamamız lazım. Bizim CDS’lere bakmamız lazım.
“ALINAN TEDBİRLER YERİNDEDİR SÜRDÜRÜLEBİLİR HALE GETİRİLMELİDİR”
Bizim parayı çevirmede problemimiz yok yüksek maliyetle çevirmek zorunda kalacağız. Bugün 800’e gelmiş CDS’imiz var. CDS’i düşürmemiz lazım. Bu tedbirler alınmalıydı. Tedbirler yerindedir sürdürülebilirliğine bakmamız lazım. Mümkün olduğu kadar basitleştirilmesi lazım.
Piyasada enflasyon doğal olarak tarımsal ürünlerde indirim olacak. Bu kısmen enflasyonda frenleme yapacak. Önümüzdeki iki üç ayı son derece iyi değerlendirmemiz lazım. Bizim sıcak parayı da çekmemiz lazım bunun için güzel tedbirler var aslında.
Alınan tedbirler yerindedir sürdürülebilir hale getirilmelidir. Daha net açıklama yapılmalıdır. En önemli konulardan birisi mazot fiyatlarıdır bu da piyasayı etkiliyor. Bunun için de bir şeyler yapılması lazım. Yenilenebilir enerjiye ağırlık vermemiz lazım.”