Akyazı Belediyesi Spor Genel Koordinatör’ü Sait Okur semineri şöyle özetledi: 23. Uluslararası futbol gelişim semineri İstanbul da Haliç Kongre merkezinde yapıldı. İki gün süren seminere davetliydik. Futbolumuzun içinde bulunduğu durumun analizini Milli Takımlar direktörü Fatih Terim den detaylı olarak dinledik. İlginç tespitleri vardı Terim in. İçinde bulunduğumuz durumu nerdyse “dibe vurmanın öncesi” olarak yorumladı. Avrupa takımlarının 2060 yılı planlamalarının yaptığı esnada, futbolumuzun 2015 için bile, plansız bir durumda olduğumuzu söyledi. Bu görevi, futbolumuzu bulunduğu kötü durumdan çıkarmak için kabul ettiğini belirtti.
Kulüpler için yani yaptırımların kapıda olduğunu ve herkesi gerekli tedbirleri almaya çağırdı. Uefa kriterleri olunca herkesin dikkat kesildiğini ama bundan böyle Tff kriterleri içinde katı yaptırım uygulanacağını söyledi. Teknik adama, futbolcuya v.s. borcu olan kulüplerin transfer yapamayacağının altını çizdi. Tesisi ve alt yapısı olmayan takımların lig düşürüleceğini, kahvede soyunan adı profesyonel takımların olduğunu söyledi. Profesyonel takım sayısının Türkiye de 126 olmasına karşılık Avrupa devletlerinde 30-ila 40 arasında olduğunu söyledi Terim. Sayının mutlaka düşürülmesi gerektiğini bu kadar takımı kaldıracak ekonomik yapımızın olmadığını anlattı. Bundan çıkan sonuca göre Uefa ve Tff kriteri ne uymayan kulüpler bir bir kapanacak.
Fatih Terim alt yapılara çok çok önem verilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa takımları bütçelerinin yüzde onu nu alt yapıya ayırırlar. En azından bizde yüzde on ile beş arası bütçeyi ayıralım dedi. Alt yapı antrenörlerinin de zaman zaman yarinde eğitime tabi tutulacağını anlattı. Bunların pedagojık olarak dolu olmalarının üzerinde özellikle durdu.
Futbolumuzun ayağa kalkmasında seyirci, hakem, yöneticilerinde katkılarının olması gerektiğinin önemi üzerinde durdu. Özellikle seyirci faktörünün, futbola maddi ve motivasyon olarak ciddi katkı yaptığını anlattı.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in, göreve geldiğinden beri dersine çok iyi çalışmış olduğunu gördük. Planlama ve çalışmalarını ekipçe ve istişareyle yapmış. Gelişen bilimin, Futbolun gelişiminde “olmazsa olmaz” bir kural olduğu teziyle plan ve programlarını yapmış. Eğer bu düşünceleri “Türkiye gerçekleriyle” örtüştürüp aşabilirse, futbolumuz yeniden ayağa kalkabilir.”